Yılbaşı Gecesi Amsterdam

2017'nin ilk yazısından herkese merhaba!

Yılın son günü özel bir planımız yoktu esasen. Almanya'dan arkadaşımız Niko geldi, yemek yer sohbet ederiz diye planlamıştık. Akşam da keyfimiz olursa gece 12'den önce Amsterdam'a gider, yeni yıla orada gireriz, atmosfere dahil oluruz dedik. Bu arada Hollanda'nın her şehrinde şiddetle uygulanan, yılbaşı günü-gecesi her sokakta havai fişek patlatma geleneğini izleriz diye günlerdir bekliyorduk merakla. 

 Önce yemeğimizi yedik, sohbet muhabbet, güzel bir akşam başladı. İlk kez evden uzak yeni bir yıla girmek, dilekler, güzel hisler, hepsi bir arada idi.

 

Sonra vakit geçti, tamam dedik kalkın Amsterdam'a gidelim. Akşam 22:00 gibi yola çıktık ve giden gitmişti kısacası, bu yüzden parking sırasında çok fazla bekledik. Yaklaşık 1,5 saat ama iyi ki beklemişiz, zira çok soğuktu. En son sıra bize geldi, arabayı bırakıp dışarı çıktık ve saat 12'ye 5 dakika vardı. :)) Ama cidden iyi oldu, hava baya donduruyordu insanı. Sonra merkeze girmeden, şehrin girişini gören bir köşede beklemeye başladık. Zaten tek tük atılıyordu havai fişekler ve saat geldikçe arttı, tam 12'de ise çok güzel bir görüntü vardı. Tüm gökyüzü pırıl pırıl, çığlıklar, kutlamalar, yeni yıla girdik böylece.

 

Amaaa... Bu yazıyı yazma sebebim aslında "beklemediğim bir tecrübe edinmiş olmam" ve bunu sizinle paylaşmak istemem. Ben bu havai fişek sesinden cidden çok korkuyorum; çeşit çeşit havai fişek var herkesin elinde, kimi torpil gibi, kimi ışığı dalgalanarak saçıyor, kimi klasik. Mesela bir modeli -ki hala anlamadım o hangisiydi- öyle bir ses çıkarıyor ki karın boşluğunda yankılanıyor o gürültü, kulakların patlıyor resmen. İşte yeni yıla girişimizden sonra, şehrin içine yürümeye başladık ve bu ses hiç durmadı.


Az sonra hemen arkamızda öyle bir patladı ki bir tanesi, korkmaya bile fırsat bulamadık. O kadar şok edici, kulağı sağır edici, kuvvetli bir ses tam dibimize düştü ki. Dedim bu ne ya, ölmeden çıksak bari buradan. Ben mi yaşlandım bilmiyorum ama bin türlü milletten insan zaten Hollandalı görmek çok zor, herkes kafayı bulmuş, sokaklarda üstüne üstüne gelen uçan abiler ablalar, fenalık geldi bana yürüdükçe. O güzel şehrin sokakları batmış çöpten, bir köşede biri bayılıyor, biri havai fişeği cama atıp sektiriyor, öbürü ayağının önüne atıp gülüyor, resmen dedim can güvenliğimiz yok şu an yani. Korku filmi gibiydi. Karşı ya da yanında olduğumdan değil, ot kokusu ile o havai fişek patlama kokuları karışmış havada, bir de sis var iyice bastılar bana. Herkes bir köşede bayılmış, eğlencenin boku çıkarılmış, falan filan yani. Hiç bana göre değilmiş onu anladım; bir şeyler atıştırı korka irkile çıktık sonra şehirden. 


Belki dedim belli bir adreste, spesifik bir mekana, partiye katılsan elbette güzel olur. Ama yeni yılı Amsterdam sokaklarında geçirmek isteyenler tekrar düşünsün derim. Adeta savaş var gibi derin bir gürültüyle olmadık yerlerde patlatılan havai fişekler, kendinde olmayan binlerce insan, eğlence kavramını zorlayan ve sizin özgürlük alanınıza da sıçrayan tiplerle, Amsterdam'da ilk ve son yılbaşım olduğunun söyleyebilirim ben.



Derken sağ salim eve döndüğüme sevinip uzuuun bir uykuya daldım. Eğlence kavramı kişiden kişiye göre değişir elbet ama, bana göre hiç değilmiş bu çeşit eğlence sayın okur. Bana sorarsanız, Amsterdam'da yeni yıl planlarsanız kendinize belli bir mekan ve etkinlik seçin ve kendinize dikkat edin derim.

2017 yılının bugüne dek yaşadığınız en güzel yıl olması temennisi ile, sevgiler...

Melis

Yorumlar

Popüler Yayınlar