Pazar Sabahları




Ben şunu dinleyerek yazıyorum; isterseniz siz de dinleyerek okuyun...

Melerence'yi tanıyanlar, kahvaltıya olan düşkünlüğümü az çok biliyordur. 
Öğlen 2'de de uyansam ilk öğün kahvaltı olur benim için; saatle alakalı değil - güne başlama ile alakalı, dünyanın en güzel keyiflerinden biri bende. 

Bir de tazecik bir sabahta güzel, ılık bir hava - biraz da güneş varsa, dünyanın en mutlu insanı olarak başlayabilirim güne. Ola ki manzaralı bir yerde, veyahut bir deniz kenarında edilen bir kahvaltıdan bahsediyorsak, zaten artık ne diyeyim.

Kendimi bildim bileli bizim ailede pazar kahvaltıları çok "kritik" olmuştur. Mümkünse herkes evde olmalı, azıcık daha geç kalkılabilir, illa ekstrem bir lezzet olur masada kahvaltıya özel. Uzuun uzun kahvaltı yapılır; masa muhabbetleri zaten efsanedir bizde. Adeta hastası olduğum çayın en lezzetlisi, yeme faslı bittikten sonra içilen o sohbet bardaklarındadır daima. Kısa süre içinde de ikinci demlik demlenir zaten, tek demliğin yettiği hiç görülmemiştir. 

14 Şubat 2016'da işte böylesi, güneşli bir sabah uyandım. 
Güzel şarkılarla, huzurla, şu meşhur hayallere doğru atılan birkaç adımla, yeni haftadan güzel beklentilerle uyandım.
Bugününüz dününüzden daha ileride geçsin sayın okur.
Mutlu, bol huzurlu pazarlar olsun.

*


Yorumlar

Popüler Yayınlar