Duydum...

Aylar önce Suruç'ta, o onlarca genci alan patlama olduğunda burada bir yazı yazmıştım. Aylar geçti... Çocukların aileleri hariç hemen herkes eski yaşantısına döndü. Bugün oldu, Sultanahmet'te hiç uğruna canları kaybettik. 

Saat 10:30'a doğru, Taksim'de, 16. katta bulunan iş yerim derin bir gürültüyle sarsıldı saliselik. Herkes aşağıları taramaya başladı gözleriyle, "Kesin bir şey oldu!" diye. Bir şey göremedik, başladık beklemeye. O kadar derin bir gürültüydü ki duyduğum, belliydi, birilerinin canı yandı bir yerde.

Dakikalar geçtikçe haber geldi dört yandan, Sultanahmet'ten gelmiş o derin gürültü. Tepen tüm yarımadayı görüyoruz biz ajanstan; bir helikopter Ayasofya'nın tepesinde, duman yok... 

Ben o gürültüyü duyduğum, göğsümde sarsıntısını hissettiğim anda, 10'dan fazla can öldü. Haberde "parçaları müze camına sıçradı" demişler. Parçaları? O parçalar kiminin babası, kiminin karısı, kardeşi... 

Neresi burası? Ne hale geldik... 

Kimse sorumlusu, kimse sebebi, ödesin tüm bunları. 
Bir an önce bitsin tüm bu acı oyunlar, hesaplaşmalar. 

Allah Türkiye'ye, insanlara, sabır; ondan da önce akıl-fikir versin.

*

Yorumlar

Popüler Yayınlar